İş kazası
Önceden planlanmamış, çoğu zaman yaralanmalara, makine ve teçhizatın zarara uğramasına veya üretimin bir süre durmasına yol açan olaya İş Kazası denir.
İş kazası
İş Güvenliği denildiği zaman, çalışanların iş kazalarına uğramalarını önlemek amacıyla güvenli çalışma ortamını oluşturmak için alınması gereken önlemler bütünü anlaşılmalıdır. İş güvenliğinin amaçları şöyle sıralanabilir;
- Çalışanlara en yüksek sağlıklı ortam sunmak,
- Çalışma koşullarının olumsuz etkilerinden onları korumak
- İş ve işçi arasında mümkün olan en iyi uyumu sağlamak
- İş yerlerindeki riskleri tamamen ortadan kaldırmak ya da zararları en aza indirebilmek,
- Oluşabilecek maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmak,
- Çalışma verimini artırmak.
Günlük yaşamda da, trafikte de, işyerlerinde de insanların çeşitli tehlikelerle karşılaşma ihtimali her zaman vardır. Ancak önemli olan, bunlar öngörülerek, gerekli tedbirlerin alınması, bu tehlikelerin olay ya da kazalara dönüşme risklerinin önlenmesi ve sağlıklı ve güvenli çalışma ortamlarının sağlanıp sürdürülmesidir. Bu bütüncül yaklaşıma proaktif ya da önleyici yaklaşım diyoruz.
İşyerinde tehlikenin tanımı şöyle yapılabilir; insanların yaralanması, hastalanması, malın veya malzemenin hasar görmesi, işyeri ortamının zarar görmesi veya bunların birlikte gerçekleşmesine sebep olabilecek her türlü kaynak veya durum bir tehlikedir.
Tehlikeler sonucunda ortaya çıkabilecek olan her türlü potansiyel durum ise bir risktir. Ölüm riski, yaralanma riski, sakat kalma riski, hastalanma riski gibi. Koşullar olgunlaşmadıkça risk açığa çıkmaz. Riskin gerçekleşmesi, artık zararın yaşanmış olması demektir. Yani, risk daima tehlikenin bir elemanıdır, tehlikenin içinde risk vardır ve tehlikenin gerçeğe dönüşmesi halidir.
Risk Değerlendirmeleri
İşyerlerinde çalışanların sağlığı ve güvenliği uygulamalarının en önemli ve ilk basamağı, önleyici yaklaşımın gereği olan Risk değerlendirmesi işlemleridir.
Tehlikelerin Tanımlanması
Daha bir işyerini kurarken düşünmeye başlanmalıdır. İşyeri nerede kurulacaktır? Ne üretecektir? Üretim girdileri nelerdir? Ne üretilecektir? Ortama hangi tozlar, gazlar, kimyasallar salınacaktır? Gürültü, titreşimEl-kol titreşimi; insanda el-kol sistemine aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve... olacak mıdır? Sorular çoğaltılabilir. Var olan bir işyerinde ise tüm fiziksel, kimyasal, biyolojik, mekanik, ergonomik, psiko-sosyal tehlikeler açık ve sistematik biçimde adlandırılmalı ve tanımlanmalıdır. Tehlikelerin eksiksiz saptanabilmesi için kontrol listeleri oluşturulmalı, çalışan gözetimi kayıtları ve güvenlik denetimi kayıtları özenle incelenmelidir.
Risklerin Değerlendirilmesi
İşyerinde var olduğu saptanan tehlikelerin risk oluşturma olasılıkları nedir? Her bir tehlike için bu çalışma ayrı ayrı yapılmalıdır. Risk değerlendirmesinde farklı bilimsel yöntemler vardır. İşe ve işyerine uygun olan bir modelleme ile bu çalışmalar tamamlanmalıdır. Sonuç olarak işyerinde var olan her bir tehlikenin riske dönüşme olasılığı ve olası etkisinin şiddeti tahmin edilerek, bir risk skorunun hesaplanması gerekir. Saptanan riskler önem sırasına göre derecelendirilmelidir.
Önlemlerin Belirlenmesi
Tehlikeler saptanıp, risk skorları hesaplandıktan sonra yapılması gereken, bunların tamamen ortadan kaldırılması ya da en aza indirilmesine yönelik olarak akılcı, bilimsel, uygulanabilir önlemlerin belirlenmesidir. Bu önlemlerin yerine getirilmesini uygulayacak olan sorumlular belirlenmelidir.
Önlemlerin Uygulanması
Belirlenen önlemler, önem sırasına göre vakit geçirmeden uygulanmalı ve yeni durum çalışanlara anlatılmalı, gereken yeni bilgi ve beceriler varsa, bu aşamada kazandırılmalıdır. Yani her aşamada olduğu gibi bu aşamada daha fazla yeniden bilgilendirme ve eğitim ihtiyacı olabilir
İzleme ve Gözden Geçirme
Buraya kadarki tüm aşamalardan geçilerek uygulamaya konulan önlemler, sürekli izlenmeli, gözden geçirilmeli, yeni duruma uygun risk analizleri tekrarlanmalı, hala varsa eksiklikler tamamlanmalıdır. Risklerin kabul edilebilir düzeylere indirilip indirilemediği sürekli denetlenmelidir. Sonuç olarak işyerlerinde bu döngü, bir defaya mahsus bir işlem değil, işin bir parçası olarak algılanmalı ve devamlılığı sağlanmalıdır. Yani sürekli iyileştirme ve iletişim içerisinde sürdürülmelidir. Elbette tüm bunlar o işyerinde kurumsal güvenlik kültürünün yerleşmesiyle yakından ilişkilidir.
Tüm bu önlemler ne için?
İşyerinde kazaların ve hastalıkların olmaması, çalışanların sağlığının ve güvenliğinin korunması ve sürdürülmesi için elbette. Her şeye rağmen kazalar olmaz mı? Maalesef oluyor. Ama tarifine dikkatle bakalım, Neye iş kazası diyoruz? “Tasarlanamayan, öngörülemeyen, beklenmedik anda meydana gelen ve çevresine hemen ya da sonradan zarar verme nitelikleri bulunan olaylardır.
Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü’nün kaza tanımları da birbirine benzer şekilde bu tarife benziyor; “Beklenmeyen ve önceden planlanmamış, çoğu kez kişisel yaralanmalara, makinaların, araç ve gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir süre durmasına yol açan olay”.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’muzda ise çalışanların uğradıkları kazaların iş kazası olarak kabul edilmesinin yasal gereklilikleri sıralanmaktadır.
Buna göre aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ve ruhen özüre uğratan olaylar iş kazası olarak kabul edilmektedir;
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada
- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle
- Sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle
- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda
- Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda
- Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında uğradığı kazalar iş kazasıdır.
İş kazalarının nedenlerine bakıldığı zaman, dört temel faktör karşımıza çıkmaktadır; İnsan, Makine, Ortam ve Yönetim faktörleri.
İnsan faktörü bunlar içerisinde en önemlisi ve kazaların en çok nedenleri arasında olanıdır. İnsandan kaynaklanan yorgunluk, uykusuzluk, alkol kullanımı, hastalık gibi çeşitli fiziksel nedenler; unutkanlık, sıkıntı, üzüntü, keder, çevre etkileri, istem dışı davranışlar, ihmalci davranışlar, hatalı davranışlar gibi psikolojik nedenler, işyerindeki insan ilişkileri, iletişim ve takım çalışmasındaki yetersizlikler gibi faktörler örnek olarak sayılabilir. İnsan ailesiyle, sosyal çevresiyle, iş çevresiyle bir bütündür. Bunların her birinden izole olması elbette düşünülemez. Ancak, yine de bazı prensipleri göz önünde bulundurmasının sağlık, güvenlik ve mutluluğuna katkısı olacaktır.
Nasıl ki, aileye ayrılması gereken zamanların kalitesinin artırılması için “Eve iş götürmeyin” deriz; benzer şekilde eve dair kaygı ve huzursuzlukların, düşüncelerin de iş ortamında dikkati dağıtarak iş kazalarına davet çıkarabileceği akılda tutulmalıdır. Öyleyse, “Evi de işe getirmeyin” diyebiliriz. İş ortamının sıcaklık, nem, yükseklik, derinlik, tozlar, gazlar, kimyasallar, gürültü, titreşimEl-kol titreşimi; insanda el-kol sistemine aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve..., aydınlatma gibi faktörleri de kaza nedenleri arasında akılda tutulmalıdır. Yönetime dair faktörlere aşağıdaki örnekler gösterilebilir;
- Uygun olmayan personel istihdamı
- Yönetme, izleme, iletişim kurma
- Makina seçimi, kullanımı, bakımı
- İlk yardım ve kurtarma
- Yetersiz yönetim organizasyonu
- Yetersiz güvenlik yönetim planı
- Eğitim ve öğretim yetersizliği
- Yetersiz sağlık kontrolleri…
Sıralanan bu temel nedenlerin üzerine eklenen güvensiz davranışlar ve/veya güvensiz durumlar, son noktayı koyan dolaysız bir nedenle kazaları ortaya çıkarmaktadır
İş Kazası Nedenleri
Kabul edilebilir ve yasal güvenlik kurallarına uymayan, kişinin kendisine, başkalarına ya da alet ve ekipmanlara zarar veren davranışlara güvensiz davranışlar diyoruz. Bazı örnekleri aşağıda sıralanmıştır;
- İşi Bilinçsiz Yapmak
- Dalgınlık ve Dikkatsizlik
- Makina Koruyucularını Çıkarmak
- Tehlikeli Hızla Çalışmak
- Görevi Dışında İş Yapmak
- İş Disiplinine Uymamak
- İşe Uygun Makina Kullanmamak
- Yetkisiz ve İzinsiz Olarak Tehlikeli Bölgede Bulunmak
- Kişisel Koruyucuları Kullanmamak
- Ekipmanların Ehil Kişilerce Kullanılmaması
- Arızalı Ekipman Kullanımı
- İkazlara ve İşaretlere Uyulmaması
- Hatalı Çalışma Pozisyonları ve Kaldırma
- Alkol ve Uyuşturucu Kullanımı
Aslında sadece işyerimizde değil, hayatın her alanında güvenlik anlayışımızın geliştirilmesine dair kültürümüzden çok güzel örnekler bulmak mümkündür. Tehlikeli hızla çalışmanın, acele etmenin, kestirmeden gitmenin iyi bir şey olmadığını atasözümüz ne güzel ifade eder; “Acele giden, ecele gider”. Yapılacak olan işi yeteri kadar öğrenmeden, bilmeden işe başlamak, üstelik sormaktan çekinmek, utanmak bir başka hatalı davranış örneğidir. Kültürümüzde bunun da veciz bir karşılığı var;
“Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp”. İşyeri temizliğine özen göstermemek de önemli davranış kusurlarından biridir. Oysa temizlik, kalite ve verimliliğin olduğu kadar, iş güvenliğinin de göstergesidir. Aklın, bilimin ve yasanın emrettiği güvenlik önlemlerini ihmal etmek, iş kazalarında sık karşılaşılan bir başka güvensiz davranıştır. Oysa, “Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a emanet et” atasözümüzü bilmeyenimiz yoktur. İş ortamında “Bana bir şey olmaz..” demeden önce, çok iyi düşünmek gerekir. Her mesaiFazla mesai; 4857 sayılı İş Kanununa göre, haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade etmektedir.... başlangıcında, o gün yapacağımız işleri kısaca kafamızda planlayıp, bu planı uygulamanın bile iş güvenliği açısından koruyucu bir değeri vardır
Normal ve güvenli kabul edilmeyen, düzeltilmezse yaralanmaya, ölüme ve/veya maddi hasara neden olabilecek durumlar ise güvensiz durumlar olarak tanımlanmaktadır. Bazı örnekler vermek gerekirse;
- Güvensiz Çalışma Yöntemi
- Güvensiz ve Sağlıksız Çevre Koşulları
- Topraklanmamış Elektrik Makinaları
- İşe Uygun Olmayan El Aletleri
- Kontrol ve Testleri Yapılmamış Basınçlı Kaplar
- Tehlikeli Yükseklikte İstifleme
- Kapatılmamış Boşluklar
- İşyeri Düzensizliği
- Koruyucusuz Makine ve Tezgahlar
- Parlayıcı Patlayıcı Maddeler
- Arızalı Ekipmanlar
- Çalışma Yerinin Dağınıklığı, Düzensizliği
- Yetersiz Denetim
- Aşırı Gürültü
- Yetersiz Havalandırma
- Yetersiz Aydınlatma
Bütün bu güvensiz davranış ve güvensiz durumların bir ya da birkaçının bir araya gelmesi hatta bazen olayı başlatan çok küçük bir nedenle kazalar, hatta büyük endüstriyel kazalar oluşabilir. Bu durum, “domino etkisi” olarak nitelendirilmektedir.
İşyerlerimizin çoğunda “Kaza geliyorum demez” uyarı levhalarını görürüz. Üzerine düşünülürse, çalışanları sağlık ve güvenlikleri konusunda daha dikkatli ve özenli olmaya davet eden bir ifade olduğu anlaşılır. Ancak, hangi kazanın geliyorum demeyeceğini de iyi düşünmek gerekir.
Güvenlik önlemlerinin yerine getirilmediği, tedbirsizlik ve dikkatsizliğin had safhada olduğu koşullarda oluşacak bir kazanın “geliyorum” demeyeceği iddia edilebilir mi?