İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri
İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri; mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları da kapsayacak hizmetlerin tamamı.
İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri
İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri bazı temel gerekliliklere ihtiyaç duyar. Öncelikle bu hizmetlerin kapsayıcı olması gerekir. Kapsayıcılığı hem ülke genelinde, hem de işyeri özelinde düşünmeliyiz. Şöyle ki, çalışanlar hangi sosyal güvenlik kurumuna bağlı olurlarsa olsunlar, yani ister SSK’lı, ister Bağ-Kur’lu, ister Devlet memuru olsunlar, ister kendi nam ve hesabına çalışıyor olsunlar, iş sağlığı hizmetlerinden yararlanmalıdırlar.
Çalışma hayatımızın önemli bir yarası olan sosyal güvencesiz çalışma, insanların bu hizmetlerden yararlanmasının önünde önemli bir engel teşkil etmektedir. Böylece kaçak, merdiven altı denilen uygunsuz ve korunmasız koşullarda çalışan pek çok kişi, bu hizmetlerden yararlanamadığı gibi, işlerinden kaynaklanan pek çok ölümcül hastalığın farkında bile olamamaktadırlar.
2012 yılında çıkarılan 63316331 Sayılı Kanun; İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik... sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, artık tüm çalışanların sağlık ve güvenlik şemsiyesi altına alınmasını yasal zorunluluk haline getirmiştir. Eskiden elliden az işçi çalıştıran işverenlerin yükümlülüğünde olmayan bu hizmetler, artık bir tek işçi bile çalışıyorsa, sağlanmak zorundadır. Yani bütün çalışanları kapsamaktadır. Bir işyerine sunulacak olan iş sağlığı hizmetlerinin, o işyerindeki tehlike, risk ve sağlık tehditlerine uygun olması gerekir.
Örneğin bir tekstil fabrikasıyla bir maden ocağının ya da bir kimya üretim tesisinde birbirinden farklı bilgi, birikim ve altyapı gerekecektir. İş sağlığı hizmetleri ulaşılabilir olmalıdır. Çalışanlar, işleriyle ilgili herhangi bir sağlık sorunu yaşadıklarında, bunu paylaşabilecekleri işyeri hekimine kolaylıkla ulaşabilmelidirler. İşyeri hekiminin öncelikli işi, her türlü sağlık sorununun tedavisi değil, sağlıklı olma halinin sürdürülmesidir, yani, iş sağlığı hizmetleri koruyucu önceliklidir.
Çalışanların sağlık gözetiminin ücretleri çalışanlara ya da sosyal güvenlik kurumuna yansıtılamaz, işveren tarafından karşılanması gerekir. Ancak herhangi bir hastalık ya da şüphesi halinde sosyal güvenlik sistemi yükümlenir. Çalışanların sağlık ve güvenliğinin sürdürülmesi, tek başına hekimin üstesinden gelebileceği bir konu değildir, multidisipliner olmalıdır.
İşyerinde işçi, işveren (veya temsilcisi), iş güvenliği uzmanı, mühendis, işyeri hemşiresi, varsa iş hijyenisti, psikolog, diyetisyen, ilkyardım görevlileri gibi diğer kişilerin de ekipte yer alması gerekir. Diğer yandan, iş sağlığı tehditleri ve meslek hastalıkları tıbbın birçok branşını ilgilendirebilir. Böyle bakıldığında da her uzmanlık alanının, branşının meslek hastalıkları konusunda bilgili ve duyarlı olması beklenmelidir.